Bismillahirrahmanirrahim
Tarih nedir diye sorsak “Geçmişte yaşamış toplulukların faaliyetlerini, yer ve zaman belirterek, sebep-sonuç ilişkisi içinde, belgelere dayanarak ve objektif bir şekilde inceleyen bir bilim dalıdır.” cevabını alırız. Doğrudur. Ancak inançlı, şuurlu, dava sahibi bir Müslüman için tarih bundan fazlasıdır. Tarih; milli hafızamız, ümmetin hüviyetidir. Özellikle bizim gibi derin, çalkantılı bir tarihe sahip toplumlar için tarih bilmek bir lüks değil, zarurettir. Çünkü bugün karşı karşıya olduğumuz meselelerin çoğunun kökleri mazide yatmaktadır.
1. Fikir ve Hüviyet İnşası İçin
İslam, sadece bireysel hayata değil; toplumsal, siyasi ve içtimai hayata da müdahale eden bir hayat nizamıdır. Bu bütüncül anlayışı kavrayabilmek için doğru tarih mütalaası şarttır. Bugün Gazze’de yaşananlar, İslam dünyasının perişan hâli, Türkiye’nin iç ve dış meseleleri… Bunların arka planını anlamak istiyorsak, tarihe vakıf olmalıyız.
2. Dostu ve Düşmanı Ayırt Edebilmek İçin
Üstad Necip Fazıl’ın tanışarak hayatının yönünü değiştiren Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri şöyle der:
“Hiçbir amelime güvenmiyorum; ancak Allah’ın düşmanlarına düşmanlığıma güveniyorum.”
Bu söz, bir Müslüman’ın hayat pusulası olmalıdır. Zira İslam’da hubb-u fillah, buğd-u fillah vardır. Bunun için tarihi iyi okumalı, kimin İslam kahramanı, kimin hasmı olduğunu bilmeliyiz.
3. İbret Almak İçin
Siyasetçi de, fert de adım atarken tarihten ibret almak zorundadır. Çünkü tarih, sayısız örnekle doludur.
Mesela Uhud Gazvesi’ni doğru anlayan, emre itaatin ve rehavetten uzak durmanın ehemmiyetini idrak eder.
Dünya tarihinden de örnek verelim: Napolyon, Hitler ve Enver Paşa… Üçü de kışın, karlı havada sefere çıkıp hezimete uğramıştır.
Kur’an-ı Kerim’de de şöyle buyrulur:
“Andolsun ki onların kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır.” (Yusuf, 111)
4. Mücadele ve Cihad Ruhu Kazanmak İçin
Millet olarak tarihimiz mücadeleyle yoğrulmuştur. Cihad, sadece askeri bir faaliyet değil; ilmi, içtimai ve ferdi her alanda hak için çalışmaktır.
Malazgirt’te elli bin askerle iki yüz elli bin kişilik Bizans ordusunu yenmek…
Çirmen’de “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.” dizeleriyle anlatılan zafer…
Bunları okuyan bir Müslüman, mücadele ruhu kazanır.
5. Kültürel Emperyalizme Karşı Durabilmek İçin
Batı dünyası, medya, teknoloji, sinema yoluyla küresel ölçekte kültürel emperyalizm uygulamaktadır.
Bugün birçok Müslüman genç, bu fikir ve ahlâk saldırılarına maruz kalmakta. Ancak dinini ve tarihini şuurlu bir şekilde bilen bu girdaba kapılmaz, Allah’ın izniyle.
Netice
Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye nasihati meşhurdur:
“Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın.”
Bilgi ve kültür elbette güzeldir. Ancak bir Müslüman’ın tarihini iyi bilmesinin temel sebebi; iman, ümmet şuuru ve mücadele ruhu kazanmaktır.
Hüseyin Yiğit Batal