7 Ekim 2023’ten bu yana zulmün gölgesi altında tam 1 yıl 7 ay 20 gün geçti. Bu demektir ki tam 598 gündür ümmetin evlatlarına, anne-babalarına, yaşlılarına soykırım yapılıyor. Gözümüzün önünde kardeşlerimiz katlediliyor. İnanılır gibi değil, değil mi?
Yaşamak ne gariptir değil mi? Her gün her şey için çabalar dururuz. Her şeye koşar hiçbir şeyden geri kalmamaya çalışırız. Koşar, büyür, yaşar ve ölürüz. Peki ne için bu koşuşturmaca? İnsan ne için yaşayıp ne için ölür? Ne için koşup da nefesinin yetmediği yerde aklı kalakalır?
Bismillahirrahmanirrahim.
7 Ekim 2023’ten bu yana zulmün gölgesi altında tam 1 yıl 7 ay 20 gün geçti. Bu demektir ki tam 598 gündür ümmetin evlatlarına, anne-babalarına, yaşlılarına soykırım yapılıyor. Gözümüzün önünde kardeşlerimiz katlediliyor. İnanılır gibi değil, değil mi?
Dün Bosna’da, Kıbrıs’ta. Bugün Filistin’de, Doğu Türkistan’da. Dün bu zulümlerin tarihini kitaplardan okuduk, belgesellerini izledik üzüldük. Bugünse gözümüzün önünde kadın, çoluk-çocuk, genç- ihtiyar demeden soykırım yapılıyor. Ümmetin göz bebeği yavrularının bedenleri parçalanıyor! Hayatta kalanların annesi-babası, dede-neneleri velhasıl kelam onlara sahip çıkacak kim varsa şehit olmuş oluyor. Bu yavrular sahipsiz. Çoğu zaman uzuvsuz yaşamaya devam etmeye çalışıyorlar. Yine de bir an olsun Allah’ın davası uğrunda Kudüs için canlarını vermekten çekinmiyorlar. Peki biz ne yapıyoruz Müslümanlar? Gündelik hayatımıza devam ediyor basit meselelere üzülüp seviniyor, gündemimizden Gazze’yi çıkarıyoruz. Gündelik hayatın koşuşturmacası içinde tabir-i caizse kayboluyor, zaman zaman kendimizi bile unutuyoruz.
İşte biz! Ey İnsanoğlu! Biz biz deyip kendimizi geri alamadığımız her andan bir kesittir olan.
Cihat her Müslümanın üzerine farzdır!
Filistin meselesi bugünün meselesidir. Filistinli Müslümanların direnişi, işgal ve zulüm karşısında mukaddes bir müdafaadır. Cihat yalnızca silahla değildir. İlimle, amelle, alıp verdiklerimizle, söylediğimiz her bir sözledir. Cihat bazen bir duruştur. Bazen bir harekettir. Cihat sabırdır. Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ وَهُوَ كُرْهٌ لَكُمْۚ وَعَسٰٓى اَنْ تَكْرَهُوا شَيْـًٔا وَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْۚ وَعَسٰٓى اَنْ تُحِبُّوا شَيْـًٔا وَهُوَ شَرٌّ لَكُمْۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ۟
(Ey mü’minler!) Hoşunuza gitmediği (rahatına ve dünya hayatına düşkün nefislerinizin istemediği) halde, (imtihan sırrı, haysiyet ve hürriyetinizin korunması amacıyla) Kıtal (savaşıp vuruşmak) üzerinize yazıldı (farz kılındı). Aslında hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır; sevdiğiniz ve arzuladığınız bir şey de, olur ki sizin için şerli ve zararlıdır. (Her şeyin doğrusunu ve hayırlısını) Allah bilir, siz bilmezsiniz.
(Bakara Suresi / 216)
Ayet-i Kerime’den hareketle her hareketimizle cihat üstümüze farzdır. Boykotumuzla, baskımızla, gücümüz yettiğince, dilimiz döndüğünce zalime DUR demeli Allah yolundan ayrılmamaya dikkat etmeliyiz.
Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma!
Allah (c.c.) Kur’an-ı Azim-üş Şan’da şöyle buyurmaktadır:
وَلَا تَحْسَبَنَّ اللّٰهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَؕ اِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فٖيهِ الْاَبْصَارُۙ(٤٢)
مُهْطِعٖينَ مُقْنِعٖي رُؤُ۫سِهِمْ لَا يَرْتَدُّ اِلَيْهِمْ طَرْفُهُمْۚ وَاَفْـِٔدَتُهُمْ هَوَٓاءٌؕ(٤٣)
(42) Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! O sadece, onların işini bir güne erteliyor ki, o gün gözler dehşetten dışarı fırlamış;
(43) Başları yukarıya kalkık, bakışları bir noktaya sabitlenmiş, zihinleri bomboş kalmış olarak toplanma yerine koşarlar.
(İbrahim Suresi / 42, 43)
Ey zalimler! Ey Allah’ın gazabını hafife alan gafiller! Allah ertelese de bu zülmün hesabını bir gün size soracak. Bu Allah’ın izniyle ya bizim ya evlatlarımızın eliyle olacak. Allah’ın vaadi ise açık:
قُلْ لِلَّذٖينَ كَفَرُوا سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ اِلٰى جَهَنَّمَؕ وَبِئْسَ الْمِهَادُ
(Resulüm!) İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlûp olacaksınız ve cehenneme sürükleneceksiniz. Orası ne kötü bir kalma yeri!
(Âl-i İmrân Suresi / 12)
Ey Kafirler! Yenileceksiniz! Yenileceksiniz! Ve cehenneme sürüleceksiniz!
Muhammed Habib Güneyin