Tarih

İşgal ve İstiklal-1

Bizi işgalci diye tasvir eden medeniyetler(!), işgalin ne demek olduğunu bilmediklerini haykırıyorlar! İşgal bir toprağı kendi mülkü kılmaktan ziyade insanların asırlardan beri gelen kültürel seyrini menfî bir fikre doğru çekmektir. Bir hakimiyet, her alanda -kötü bir niyetle- olursa bu işgal olur. İşgal her alanda olursa işgal denebilir. Sadece toprağa hâkimiyet kuranların hükmü son bulduğu zaman o millet artık burda yok diyebildiğin halde toprak dışında iktisadî ve içtimaî hayata ve bilhassa lisâna hakimiyet kuranların hükmü toprağından def olunursa bu millet artık burada yok demek kâbil olur. Kanına kendi kanını akıtmış, sofraya kendi tabağını koymuş, cümlelere kendi sözcüklerini sıkıştırmış olduğundan bunların işgalinin son bulması topla tüfekle olmaz.

100 sene evvel İstiklal Harbi’nde bu imanlı millet zahiren düşmanı memleketten kovdu. Ama Tanzimat Fermanı’yla başlayan ve hatta ondan öncesinde III.Selim zamanında mukaddimesi atılmış bu işgal tohumlarının tümüyle def edilmesi askerin değil ulemânın işidir. Batılının dediği tabirde kullanırsak “entelijansiya”nın vazifesidir. Lakin bizim entelijansiyamız avamdan evvel işgal edildi ki bu işgallerin âlâsıdır. Perestişkârane bir tavırla okuduğumuz, göklere çıkardığımız; şiirlerini, romanlarını her yerde methettiğimiz onlarca “münevver” bahsi geçen işgalden nasibini almıştır. Artık İslam’ın bu topraklardan sürülüp gitmesini ve Batı’nın muharref hristiyanlığını alt eden laikliğin İslam’ın yerine geçmesini müdafaa edecek kadar işgalden müessir olmuşlardır. Dolayısıyla entelijansiyamızın bu denli etkilenmesi yıllar içinde avamın da bundan etkileneceği anlamına geliyor ki böyle oldu.

Her şeyde parmağı olan, her menfi şeyin altına imzasını koymak arzusunda olan Yahudi’nin böyle bir projede tesiri olmayacak mı? Acaba Osmanlı’da bulunan lobilerinden bu sözde münevverlere bir teşekkür olmayacak mı? Peki bu teşekkür nasıl olacak? Evet bu entelijansiyamızdan maatteessüf masonlukta bir hayli ilerleyenler de vardır. Zira Siyonizm’in oyunlarını bilen Sultan Abdülhamid’i indiren ordunun da fikrî yardakçıları da bunlardır.

Halil Ammar Yalçın