İslam

Zaferin Sırrı

Beşeriyetin ekseriyeti gördüğü kadar idrak eder, ufkun ötesine geçemez. Mihrakından oynayan beyinler Bedir’i, Yermük’ü anlayamaz. Onları anlamadığı için inşaat borularından silah yapan Bosnalıyı, yerin altında canhıraş bir mücadele veren Gazzeliyi de derûnunda hissedemez.

كَمْ مِنْ فِئَةٍ قَلٖيلَةٍ غَلَبَتْ فِئَةً كَثٖيرَةً بِاِذْنِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ مَعَ الصَّابِرٖينَ
Nice az birlik vardır ki, Allah’ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir. “Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara 249)
Bu ayet-i celile madde planında gördüğümüz resmin hakikatleri gösterme noktasında eksik olduğunu söylüyor. Beşeriyetin ekseriyeti gördüğü kadar idrak eder, ufkun ötesine geçemez. Mihrakından oynayan beyinler Bedir’i, Yermük’ü anlayamaz. Onları anlamadığı için inşaat borularından silah yapan Bosnalıyı, yerin altında canhıraş bir mücadele veren Gazzeliyi de derûnunda hissedemez.

Mümin bilir ki asıl ve muzafferiyet nesneden değil Kâdir olan Allah(c.c.)’ın yardımından gelir. Onun için sonraki ayette şöyle buyurmuştur:
رَبَّنَٓا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرٖينَۜ
“Rabbimiz! Bizi sabırla donat, bize sebat ver ve inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!” diye niyazda bulunurlar.” (Bakara 250)
Müminler omuzlarına yüklenen yükü sabırla taşır, yüzünü Allah’a döner ve sadece ondan yardım dilerse “Nihâyet Allah’ın izniyle onları bozguna uğrattılar.” (Bakara 251) ayeti göklerde görünür.


Yenilmez denilen kâfirin; yorulmaz , yıpranmaz , zarar görmez diye kanıksanan Siyonizm’in sonu gelir, eğer ümmet çizgilerini Allah’a göre tayin ederse.
Peygamber (s.a.v.) gibi
‮اَللَّهُمَّ اِنِّى اَعُوذُ بِكَ مِنْ شُرُورِهِمْ وَ اَجْعَلُكَ فِى نُحُورِهِمْ‬
“Allah’ım, onların şerrinden sana sığınıyorum ve onların mağlubiyetini sana havale ediyorum.”
‮اَللَّهُمَّ بِكَ اُصُولٌ وَ بِكَ اُجُولٌ‬
“Allah’ım, senin adınla hücum eder, senin yardımınla harp meydanında dolaşırım” (Ebu Dâvud. Cihad, 99 (3/42)dediği ve hayata tatbik ettiği an kalp ve şehir fetihlerimiz başlayacak. Bir güneş misâli İslam Medeniyeti doğacak; dünyaya insanlığı, vicdanı öğretecek.
Lakin her yolun dikenleri vardır. Bu yolun dikenlerini de Peygamber Efendimiz (s.a.s.) buyurmuştur:
“Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi, size karşı (savaşmak için) biribirlerini davet edecekler.”
Birisi: “Bu o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?” dedi.
Rasûlullah (asm), “Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çerçöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak, sizin gönlünüze de vehn atacak.” buyurdu.
Yine bir adam: “Vehn nedir ya Rasûlullah?” diye sorunca:
“Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü kötü görmektir.” buyurdu. (bk. Ebu Davud, Melahim, 5)”
Bizi hâkimken mahkum eden âmil bu vehn dikenidir. Bu dikene basanlar onu zehrini bedeninde hissederken dünya sevgisi onun bedeniyle beraber ruhunu esir alır . Bunlar temel ve öz meselemizin hakikatını umursamaz, pusulasını gayr-ı İslâmî yaparsa “vehn”‘e tutulurlar. Dünya karşımızda bir ırmak gibi durduğunda “vehn”e müptela olurum korkusuyla ondan kana kana içmemek , imtihanı geçmemize vesile olur. İktifa edilmesi gereken miktar bir avuç su iken fazlasını elde etmek ilelebet bizi zelil hâle getirir. Elhamdülillahirabbilalemin.

Halil Ammar Yalçın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir